Deprem ve Anksiyetenin Haklılığı

Hacer Dalkiran
1 min readFeb 15, 2023

Kaygı bozukluğu ve ansiyete tedavisinde çok tekrarlanan bir düşünce vardır. Kaygılı düşüncelerin anlamsız olduğu söylenir. Özellikle bilişsel terapi bu düşünce biçiminin hatalı olduğunu iddia eder.

Sosyal kaygıyı bir kenara bırakalım ( ki bence bu da çok haksız bir kaygı değildir)

Kaygı bozukluğu çeken kişinin kafasında çok olağanüstü bir felaket olacağı, ailesini, belki tüm mal varlığını kaybedeceği korkusu vardır. Yeri gelir tüm gece uyuyamaz kanser olduğu düşüncesiyle. Belki işten kovulacak, evden atılacak, sokakta kalacak korkusu yüzünden panik atak krizi geçirme aşamasına gelir.

Peki soruyorum sayın Romalılar! Hani gerçek dışıydı bu korkular. Hani hayat iyiye doğru giderdi(genelde).

Peki hangi kaygısı bozuğun kaygısı bu gerçekten daha gerçek dışıydı. Nasıl 10 şehirde deprem olur. Nasıl 35 bin(Son açıklanan resmi sayı) can kaybı olur?

Geçen hafta bir şokla geçti. Arkadaşlarımı aramayı bırak, kolumu kaldırmak bile istemedim. Sonrasında bir süre önce bilişsel terapi kitaplarında okuduğum ve daha iyi hissetmek için kendimi ikna ettiğim düşünceleri sorguladım. Tüm kaygılarımda haklılık payı vardı. Hayat bu kadar kötü sürprizlere gebeydi. Hayat üstünde aslında hiçbir kontrolümüz yoktu.

--

--